Futbol,
çağımızın en popüler ve en büyük yatırımlarının yapıldığı spor
organizasyonlarından birisidir. Sermaye olarak büyük yatırımların yapıldığı bu
spor dalı ülkelerin kendi içlerinde, diğer ülkelerle, kıta bazında ve dünya
bazında yapılan organizasyonlarla milyarlarca insanı peşinden sürüklemekle
birlikte kendi başına büyük bir endüstri halini almıştır. peki yakın bir tarihe
sahip bu spor dalı neden bu kadar popüler olmuştur?
İlk olarak
bireysel incelediğimizde, bireylerin kendileriyle özdeşim kurabildikleri olay
ve eylemleri benimsemesinin daha kolay olduğunu söyleyebiliriz. Yani bireylerin
dolaylı yollarla tecrübe ettikleri öğrenmeleri pratiğe dökebilmeleri bireylerin
o olaylara bağlılığını artırmaktadır. Bu kapsamda sporu incelediğimizde genel
olarak sporun uğraş ve emek gerektiren bir aktivite olduğunu söylememiz
gerekir. Bir jimnastikçi yahut güreşçi sporunu icra edebilmesi için uzun yıllar
çalışıp emek harcaması gerekir. Bunun yanında sporcu kadar ekipmanlarının
temini de önemlidir. Beyzbol, voleybol, basketbol gibi sporlarda oyun
kurallarını bilmenin yanında ekipman olarak pota, file, sopa gibi materyallerin
olmaması o sporun birebir sokaklarda ve mahallelerde icra edilmesini
zorlaştırmaktadır. Fakat futbol profesyonel bazda büyük emek gerektirdiği gibi
amatör bazda fazla ekipman ve teknik gerektirmeyen bir spor dalı olarak
karşımıza çıkıyor. Bir çocuk televizyonda gördüğü bu sporu mahallelerde bir top
ve dört adet taşla dahi icra edebiliyor, böylelikle ufak yaşlarda o sporla
arasında bağ kurması mümkün oluyor. Mekan ve imkan olarak bireyleri fazla
zorlamayan bu spor dalı diğer dallara göre popülarite yönünde nispeten bir adım
önde olacaktır. Voleybolun müsabaka olarak oynanabilmesi için bir fileye,
basketbolun en azından beton bir sahaya ihtiyacı varken futbol Anadolu’da yol
aralarında, Avrupa’da çimenlerde parklarda, Afrika’da çorak topraklarda dahi
rahatlıkla oynanabilen bir oyundur. Kadınların futbola merakının az olmasının
belki de en önemli safhası olan bu uygulama kısmı futbolu bir adım öne çıkarmaktadır.
İkinci olarak
spor dallarının ekonomiyle ilişkisini göz önünde bulundurmak gerekir. Zira spor
dallarının gelişimi yapılan yatırımlarla doğru orantılıdır. Yapılan yatırımlar
hitap edilecek kitle oranında artmaktadır. Futbolun yapısı ve oyun alanının
kapladığı yer, etrafına yerleşecek seyircinin fazla olmasına imkan sunmakta,
böylelikle yatırımcılar için daha cazip imkanlar sunabilmektedir. Salon
sporları hitap edeceği kişi bakımından belli sınırlılık arz ederken futbol
müsabakaları kapladığı alan ve stad yapıları bakımından yüz binlerce insana
hitap etmeye müsait bir yapıdadır. Bu etmen de futbola yapılan yatırımların
daha fazla ilgi çekmesine ortam hazırlamaktadır. Yani profesyonel olarak büyük
kitlelere hitap edilebilecek amatör olarak kolaylıkla uygulanabilecek bir spor
dalıdır.
Futbolun bu
denli geniş kitleye hitap etmesi iktidarlarca da desteklenmesini sağlamıştır.
Faşist İspanyol diktatörün ‘’bana yüz bin kişilik uyku tulumu yapın’’ diyerek
kastettiği gibi toplumların politik hareketliliğini pasifleştirmeye müsait bir
imkan sunmaktadır. Ayrıca taraftarlar arası aidiyet hissi kazandıran ve stres
atma gibi işlevleri de yerine getirebilen bu spor dalı toplumlardaki şiddet ve
politik yüklenmenin belirli düzeylerde muhafaza edilmesine imkan sunmaktadır.
Sunduğu bu imkanlarla futbol iktidarlarca da desteklenip önü açılan bir spor
dalı olarak karşımıza çıkmaktadır.
Futbolun ilgi
çekmesinde önemli bir yer tutan başka bir olgu ise oyun yapısındaki tempo
değişikliğidir. Diğer spor dallarında belli bir eşikte süreklilik gösteren
tempo futbolda sürekli değişiklik gösterebilecek bir potansiyeldedir. Örneğin
voleybolun takım içi üç pas sınırı oyun temposunun belli bir seviyede kalmasını
sağlamakta iken futbolun nispeten daha serbest yapısı temponun sürekli değişken
olmasına imkan sunmakla birlikte ilginin de müsabaka boyunca canlı kalmasını
sağlamaktadır. Bir başka etmen ise el kullanımı dışında bütün uzuvların çeşitli
şekillerde kullanımının serbest olması ve oyun yapısının bu kullanıma müsait
olması görsel zevk unsurunu da artırmaktadır. Örneğin basketbolda oyun içinde
yapılan hareketlerin belli bir kısıtlılığı vardır. Ayak kullanımının yasak
olması, topun yapısının müsait olmaması ve hedefe ulaşma bakımından diğer
uzuvları kullanımın yararsız olması görsel zevki belli bir sınırda tutmaktadır.
Futbolda ise eli kullanabilen kalecilerin varlığı ve oyunun gelişimi vücudun
topyekün kullanımına imkan sunmakta ve sınırsız yeni hareket oluşturma imkanı
sunmaktadır. Higuita’nın milli maçtaki efsanevi kurtarışı, İbrahimoviç’in ceza
sahası dışından attığı rövaşata golü gibi olaylar futbolun hareket çeşitliliği
bakımından sınırının olmadığını kanıtlayan örneklerdendir.
Futbol tek
seferde büyük kitlelere ulaşabilen, büyük kitlelerce ilgi görme potansiyeli
olan, günlük yaşamda kolay uygulanabilir, ‘’katharsis’’i sağlaması bakımından
iktidarlarca desteklenen, büyük bir pazar oluşturmaya müsait olduğu için
yatırımcıların ilgisini çeken gözde bir spor dalı olmuştur. Toplumun bütün
kesimlerine farklı amaçlarda yarar sağlayan ve tek seferde büyük kitlelere
hitap edebilen bir spor dalı olması futbolun gözde bir spor dalı olmasının
önünü açmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder